Dolar 32,5902
BİST 9.693,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20 °C
Yağmurlu

Yurt Dışı İnşaat Hizmetleri

Yurt Dışı İnşaat Hizmetleri
📢 Üye olmadan dosya (gold içerikler hariç) indirebileceğinizi biliyor musunuz? Youtube sayfamıza abone olduktan sonra istediğiniz içeriğe yorum yazabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yurt dışı inşaat sektörü hizmetleri, Ekonomimizin lokomotifi olarak nitelendirilen inşaat sektörü için vazgeçilemez bir öneme sahiptir. Yurt dışı inşaat sektörü hizmetleri, dış ülkelerde yürütülen inşaat, mühendislik, müşavirlik, proje, tesisat, montaj, işletme, bakım ve onarım gibi faaliyetlerin tümünü ifade etmek üzere kullanılan bir kavramdır

Türkiye’nin şu andaki yurt dışı inşaat sektörü envanteri “ 51 ülkede 45 milyar dolar tutarında iş hacmi” olarak özetlenebilir.

1975-1999 yılları arasında yurt dışı inşaat faaliyetleri kapsamında ödemeler dengesi içerisinde yapılan döviz transferleri sürekli olarak artış göstermiştir. 1975 yılında yurt dışı inşaat gelirleri 100 milyon dolar iken izleyen yıllarda bu rakam 1 milyar 176 milyon dolara ulaşmıştır. Yani 24 yıllık dönem içerisinde yurt dışı inşaat hizmet gelirleri 11 kattan fazla artış göstermiştir.

Yurt dışında inşaat sanayicilerimiz 1998 yılında 2 milyar 150 bin dolar değerinde 114 projenin yapımını üstlenirken, 1999 yılında yaklaşık 1 milyar dolar değerinde 78 projenin yapımı üstlenmişlerdir. 2000 ve 2001 yıllarına gelindiğinde ise projeler sayı ve değer açısından küçülme göstermiştir. Bu rakamlar 2000 yılında 83 proje ile yaklaşık olarak 827 bin dolara gerilemiş, 2001 yılında ise sadece 714 milyon dolar değerinde 71 projenin yapımı üstlenilmiştir.

Tüm bu veriler bize yurt dışında gerçekleştirilen inşaat faaliyetlerinin ülkemiz açısından önemini ve büyük bir kayıpla karşı karşıya olduğumuzu çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.

Ekonomide gerek özel sektör gerekse kamu tarafından gerçekleştirilen inşaat yatırımlarının durakladığı dönemlerde yurtdışı inşaat hizmetleri ayrı bir önem kazanmaktadır. Yurtdışında inşaat işi üstlenen inşaat sanayicileri, kar transferi şeklinde veya işçilerin gönderdiği dövizler yoluyla ülkeye döviz girdisi sağladığı gibi, inşaat malzemeleri, makine ve teçhizat ihracı yolu ile de ödemeler dengesine büyük katkı sağlamaktadırlar. Ayrıca, yarattığı istihdam, teknoloji birikimi ve inşaat malzemelerinin kalite ve standardının yükselmesi gibi olumlu katkıları nedeniyle, yurtdışı inşaat faaliyetlerinin Türkiye ekonomisi içinde önemli bir yeri vardır.

Ekonomimiz içerisinde böylesine önemli bir yere sahip olduğundan dolayı, İnşaat şirketlerimiz dış pazarlardaki arayışlarını her düzeyde sürdürmektedirler. Latin Amerika, Afrika, Güneydoğu Asya ülkelerinde olabilecek fırsatlar araştırılmakta, değerlendirilmektedir. Balkanlar ve Ortadoğu ülkelerinde açılacak ihaleler yakın gelecekte önem taşımakta, ancak Hükümet desteği bu ihalelerin alınmasında temel gereksinimi oluşturmaktadır.

Pazar arayışları, İrlanda, Güneydoğu Avrupa, Afganistan, Pakistan, İran,Sudan, Cezayir, Suriye gibi ülkeler üzerinde yoğunlaşmıştır. İnşaat sanayicileri olarak amacımız potansiyel olarak belirlediğimiz ülkelerin dış ticaret dengelerinden yola çıkarak o ülkelerde yatırım yapmaktır. Örneğin Rusya’nın 2000 yılında gerçekleşen ihracat rakamı 105 milyar dolardır, öte yandan ithalatı ise 44 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yani dış ticaret dengesi fazlalık vermektedir. Buna ilaveten Türkiye’nin 2000 yılında Rusya ile yapmış olduğu ihracat 643,9 milyon dolar, ithalatı ise 3,9 milyar dolardır. Türkiye’nin aleyhine olarak gerçekleşen bu rakamdan yola çıkarak bu ülkeye hizmet satabilme potansiyelimizin olduğu görülmektedir. Amacımız bu verilerden yola çıkarak Rusya’da inşaat faaliyetlerini gerçekleştirebilmektir. Geçtiğimiz yıllarda firmalarımız bu konuda çok önemli adımlar atmışlardır.

İnşaat sektörü, isteklerinin yetkililere kolaylıkla iletilmesi, anlatılması ve bunların hayata geçirilmesi konularında, sektörü ilgilendiren ve etkileyen alanların değişik Bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının sorumluluğunda olması nedeniyle, her zaman yeterli sonuç elde edememekten şikayetçi olmuştur. Yakın zamanda kurulmuş olan ve ilgili Bakanlıkların temsilcilerini biraraya getiren Başbakanlığa bağlı ”Yurtdışı Müteahhitlik, Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Koordinasyon Kurulu” ve Daimi Sekreteryası bu yolda atılmış olumlu bir adım idi. Yeni Hükümetin yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin izlenmesini bir Devlet Bakanlığına bağlaması sektör için çok yararlı olacaktır. Yurtdışında çalışmakta olduğumuz ülkelerle oluşturulan Karma Ekonomik Komisyonların Eş Başkanlıklarının farklı Bakanlıklarda olmasına bağlı olarak yaşanan koordinasyon eks.klikleri bu Devlet Bakanlığının görevlendirilmesi ile giderilecektir. Ayrıca, sektörü doğrudan ilgilendiren Bakanlıkların farklı partilerden olmamasının da sektöre ilişkin strateji geliştirme faaliyetlerinde ve uygulamalarda yaşanan uyumsuzlukların ortadan kalkmasına neden olacağı öngörülmektedir .

Bütün dünyada inşaat taahhüt sektörü devlet tarafından desteklenir. Zira, sektörümüz döviz ve istihdam getirir, ekonominin işlerliğini sağlar, enflasyon ve durgunluk ile mücadelede en iyi silahtır, dış politikada etkili bir araçtır. Dış projelerimizde ülkemizin kaynaklarından kullandığımız müşavirlik, banka ve sigorta hizmetleri, her türlü yapı malzemesi ve elemanları, teçhizat ve mefruşat, şantiyelerimizde çalışan işçilerin yiyecek ve diğer ihtiyaçları için getirdiğimiz mallar, bunların gerektirdiği taşımacılık, daha birçok mal ve hizmet, ülkemizin ihracatı içine dahil olmuştur. Bütün birikim ve yeteneklerimizle dünya ile rekabete hazırız ama Batılı ülke inşaat firmalarının arkasındaki kredi kolaylıklarından mahrumuz; onları teşvik eden güçlendiren mevzuat ve vergi kolaylıkları ülkemizde uygulanmamaktadır.

Köklü çözümler için, devletimiz yurtdışı inşaat faaliyetlerini geliştirmeyi bir misyon olarak benimsemeli, atılıma hazır halde bulunan, her türlü birikime sahip ekonominin bu temel sektörünü önüne katmalı, siyaset ve finans desteğini yanına vermelidir. Dış politika hedeflerimiz ve unsurlarımız arasına yurtdışı inşaat faaliyetlerimiz de girmelidir. Dünyada uluslararası inşaat piyasası böyle işlemekte, uluslararası inşaat firmaları böyle iş almakta, büyümekte ve ülkelerinin ekonomilerine hizmet etmektedir.

TEMİNAT MEKTUBU SORUNLARI

Ülkemizin kredi notu Bankacılık sistemindeki daralma, sermaye yeterlilik rasyosu oranı ve kapsamı nedeniyle ticari bankalardan özellikle kesin ve avans teminatı almak mümkün olmamaktadır.

Bu sorun projelerin büyüklüğü ve uzun süreli oluşuna göre daha da belirgin hale gelmektedir.

Türk EXIMBANK’ın Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetlerine Yönelik Teminat Mektubu Programı, kredibilitesi uygun bulunan Türk inşaat firmalarının onaylanmış projeleri için, yurt dışında katılacakları ihaleler ve/veya taahhütlerine yönelik olmak üzere TÜRK TİCARİ BANKALARININ KONTRGARANTİSİ ile ihtiyaç duyacakları teminat mektubu talepleri toplam tutarı 25 milyon USD’ı aşmayan ve sözleşme ya da ihale bedelinin % 25 ine kadar teminat mektubunun verilebileceğini düzenlemektedir.

Ancak burada da süre ve kontrgaranti sorunu yaşanmaktadır.

Ülkemiz inşaat firmalarının genel olarak teminat mektuplarının nakde çevrilme oranı % 1 in altındadır.

Buna rağmen teminat mektubunun riski yüksek tutulmakta, ticari bankalarımızın teminat mektubu düzenleme kabiliyetleri azalmaktadır.

Karşı ülkedeki risklerin de EXİMBANK tarafından üstlenilmesi gerekmektedir.

Geçtiğimiz dönemde konu Bakanlarımız tarafından üstlenilmiş ve çözüm üretilmesi için çalışmalar başlatılmıştır.

Hükümetimizin bunu ulusal bir politika kapsamında ele alması ve garanti vermesi gerekmektedir. Bu konuda toplantıya katılanlar tarafından çeşitli tespitler ve öneriler yapılmıştır. İller Bankası dahil tüm imkanların zorlanması öngörülmüştür.

RİSK SİGORTASI

Ülkemizde yurt dışı inşaat hizmetlerinde politik risk sigortası aktif bir sigortacılık kolu değildir. İnşaat firmalarımızın politik açıdan son derece riskli ülkelerde hizmet üretmeleri nedeniyle bu alandaki eks.klik yoğun biçimde hissedilmektedir. IRAK bu konuya en önemli örneği oluşturacaktır.

Projenin ya da sözleşmenin iptali, resmi muhatabın meşruiyetini kaybetmesi, hakediş ödemelerinin durdurulması ya da aksatılması, projede köklü tadilata gidilmesi, şantiye bölgesinde çalışma güvenliğinin kalmaması, malzeme ve işçi tedariğinin ya da sevkinin kısıtlanması, ödemelerin sözleşmede belirtilen para birimi ile yapılmaması, kazancın ülke dışına transferinin kısıtlanması işverenin kasıtlı cezalandırmalara gitmesi gibi konularda sigorta yapılmalıdır.

Risk Sigortası yapılamadığı için birçok firmamız ciddi sorunlar hatta iflas tehlikesi yaşamışlardır.

EXIMBANK’ın 1990 da gündeme aldığı poliçeye ticari risk opsiyonu taşımadığı için itiraz edilmiş ancak bu güne kadar herhangi bir gelişme kaydedilememiştir.

admin
Merhaba ben Metehan Özdemir. İnşaat Yüksek Mühendisiyim. 2005 yılından bugüne kadar sizlere daha iyi hizmet verebilmek için çalışmalarıma aralıksız devam etmekteyim…
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.