İlhamlarını doğadan alıp sanatla buluşturan 19 mimari yapı

Dünyanın en ünlü mimarlarından olan Gaudi, bu muhteşem yapıyı tasarlarken ormanlardan ilham aldı.

Bu muhteşem sanat müzesinin mekanik tasarımında kuşların kanatlarından ilham alındı.

Orta Avrupa'nın tarihi şehirlerinden olan Avusturya'nın Graz kentindeki sanat müzesi mimari açıdan ilhamını derin deniz canlılarından aldı. Eser doğrudan tek bir türe benzemiyor. Farklı türlerin özelliklerini taşıyor. Bununla birlikte sanatsal bir dokunuş ve hayal gücü de...

Taichung'da bulunan ulusal tiyatro binası, ilhamını rüzgârın doğada bıraktığı (kayalar, mağaralar vs. gibi) izlerden almakta. Yapının mimarlarına göre dijital ve teknolojik çağın getirdiği olanaklar olmadan böylesi eşsiz bir eser ortaya çıkarmak mümkün olamazdı.

Londra'da bulunan ve The Gherkin adıyla bilinen ikonik gökdelen tüm İngiltere'deki en çevreci yapılardan biri. Bu yapının havalandırma sistemi ise deniz süngerleri ile son derece benzer bir yapıya sahip.

17 Mart 2001 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açan İngiltere'deki bu son derece orjinal proje tropikal yağmur ormanlarından, Akdeniz bitki türlerine uzanan olağanüstü bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Bu farklı özelliklere sahip mimari yapının örneğin yarı küresel yapıları sabun köpüğü'nden ilham almıştır. Ayrıca yapının çekirdeği olan eğitim merkezi ise Fibonacci spiral desenini taklit ediyor ki bu da kozalaklar, ananas, ayçiçeği ve salyangoz kabukları gibi doğada bulunan pek çok doğal nesnede bulunabiliyor.

Dünyadaki en özgün ve en farklı mimari yapılardan birine Almanya'nın Hamburg şehri ev sahipliği yapıyor. Binanın dış cephesinde binaya da adını veren algler bulunuyor! Yani, binanın dış cephesinde gerçek bir biyolojik yapıdan söz ediyoruz! Bu algler bina için birer güneş filtresi vazifesi görüyor. Çok fazla ürediklerinde ise biyogaz olarak kullanılabiliyor.

Zimbabwe'nin Harare şehrindeki bu yapı termitlerin (akkarınca) yuvalarını yapma biçiminden örnek alınarak tasarlandı.

2002 yılında İngiltere'de tamamlanarak kapılarını ziyaretçilerine açan bu mimari yapı ilhamını deniz kabuklarından aldı.

Bir dönem dünyanın en yüksek binası ünvanını elinde bulunduran Taipei 101 tasarımındaki ilhamı bambu ağaçlarından aldı.

Kuş Yuvası ismiylede bilinen Pekin Ulusal Stadyumu ilhamını ismindende anlayacağınız üzere kuş yuvalarından aldı.

Yeni Delhi'deki Lotus Tapınağı ilhamını, adından da tahmin edeceğiniz üzere Hint dinlerinde önemli bir yeri olan lotus çiçeğinden aldı.

Son dönemin parlayan yıldızı olan Dubai'deki Palmiye Adası projesi çok ses getirmiş dünyanın dört bir yanından zengin ve ünlü insanları yatırım yapmak için cezbetmişti. Proje ilhamını palmiye ağacından aldı.

Bu farklı görünüme sahip yapı ilhamını Deniz canlısı kabuğu sedefli deniz helezonundan almaktadır.

Chicago'nun sembollerinden olan meşhur gökdelen mimari ilhamını uzun, ince deniz kabuklarından aldı.

Avustralya kıtasında yer alan Yeni Zelanda'daki bu yapı aslında özel etkinlikler için kullanılan ve 30 konuğu ağırlayabilen bir restoran. 10 metre yüksekliğe sahip yapının ilhamı ise ipek böceği kozasından alınma.

Modellemesini deniz kabuklarından alan bir başka yapı da Abu Dabi'deki Aldar Genel Merkez Binası. Bu yapı ise yuvarlak biçimli deniz kabuklarını kendine örnek seçmiş.

Ortadoğu'nun parlayan yıldızı olan Katar'daki son derece inovatif bu bakanlık binası ilhamını çölün en dayanıklı bitkisi olan kaktüslerden alıyor.

Su Kübü adıyla da bilinen su sporları merkezi, tam da ismiyle müsemma bir küp dolusu suya benziyor.