Tüm dünyada şehirlerin sembolü olmayı başarmış 11 ünlü yapı

Sahip oldukları mimari özellikleri ve geçmişteki yaşanmışlıkları ile şehrin ikonları olmayı başarmış, eşssiz güzelliği herkes tarafından büyük bir saygıyla kabul edilen 11 ünlü yapının acaba kaç tanesini tanıyorsunuz? Henüz imkanınız varken ve bu binalar hala fiziki varlığını koruyorken bu eşsiz yapılarla tanışmak istemez misiniz? Hala bu yapılarla aynı dünyada yaşama şansına sahipken bu muhteşem yapılarla teker teker tanışmalısınız. Bulunduğu şehir ile bütünleşmeyi başaran hatta zaman zaman bulunduğu şehirden bile daha popüler olmayı başaran bu yapılar, belki de senin sanat anlayışını tamamıyla değiştirecek. Haydi, hep beraber koca bir şehri tek başına sırtlamayı başaran büyülü mimarileri tanıma zamanı!

1- Berlin Kapısı-Berlin

1791 yılında yapımı tamamlanan bu yapı, Almanya’nın başkenti olan Berlin denince akla gelen ilk şeylerden bir tanesi. Önceki dönemlerde şehrin doğu ve batı olarak ayrılmasını sağlamış olan bu yapı,  Berlin Duvarı (Utanç Duvarı) yıkıldığından beri Almanya’nın özgürlük simgesi olarak biliniyor. Berlin Kapısı, insanların rahatça gezebilmesi için araç trafiğine kapalı yalnız halk sadece dış kapıyı kullanabiliyor. Yani bu muhteşem mimari yapı bütün gizemini hala korumaya devam ediyor.

2-Kolezyum-Roma

Yaklaşık 2000 yıllık harkulade bir yapı, Eski dönemlerde Roma imparatorlarının eğlence için gladyatör dövüşleri düzenledikleri, çeşitli vahşi hayvanların dövüştürüldüğü, çeşitli infazların gerçekleştirildiği, halka yönelik eğlence gösterilerinin düzenlendiği ve halkın bu gösterileri alanı çevreleyerek izleyebilmesi amacıyla inşa edilmiş bir arenaydı. Şimdi ise hem Roma’nın hem de İtalya’nın turizm simgesi. Depremden dolayı kısmen zarar görmüş ve taşlarının bir kısmı çalınmış olmasına rağmen hala Roma’nın en ünlü ve en bilinen yapısı.

3-Eyfel Kulesi-Paris

Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris Fuarı’nın giriş kapısı olarak Gustave Eiffel’in firması tarafından inşa edildi. O dönemki Fransız sanatçılar bu demir yapının Paris’in siluetini bozacağını düşündükleri için bu yapıdan hiç hoşlanmadılar. Hatta onu bir fabrika bacası ya da elektrik direğine benzetecek kadar ileriye gittiler. Eyfel’i asla kabullenmek istemediler. Sahip olduğu 300 metre yüksekliğiyle bu yapı, hakkında olumsuz düşünenleri utandırdı. Yapımından sonraki ilk 5 ay içerisinde 1,9 milyon kişi tarafından ziyaret edildi. Bu eşşsiz güzellikte yapı kısa sürede sadece Paris’in değil, tüm Fransa’nın simgesi olmayı başardı. Yılda yaklaşık 6 milyona yakın ziyaretçiye ev sahipliği yapan bu kule, Demir Kadın ismi ile de biliniyor.

4-Aziz Vasil Katedrali-Moskova

UNESCO Dünya Mirası listesinde kendine yer bulmuş olan bu katedral, Kızıl Meydan’ın, Moskova’nın hatta tüm Rusya’nın en ünlü ve en meşhur yapısı.

Rus Çarı Korkunç İvan’ın, Tatarlara karşı kazandığı zaferi kutlama amacıyla yaptığı bu katedralin yapımı 1561’de tamamlanmıştır. Bu katedralin en ilgi çekici yönü ise 8 kubbesinin her birinin savaşlarda kazanılan 8 ayrı zaferi temsil ediyor olmasıdır.

Bu muhteşem katedral çeşitli sebeplerle zaman içerisinde yıkılmış ve aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Sahip olduğu cıvıl cıvıl renklerle bu muhteşem katedral, dünyanın en sevimli binaları arasında kabul edilebilir.

5-Big Ben-Londra

İngiltere denilince bilhassa Londra denilince hemen herkesin aklına gelen ilk yapı Big Ben’dir. Bu noktada öncelikle çoğunlukla yanlış bilinen bir gerçeği düzeltmek gerekiyor. Çoğu insan tarafından Big Ben saat kulesinin adı olarak bilinse de, esasında Big Ben kulenin büyük çanına verilen isimdir. Fakat zaman içerisinde o kadar ikonik bir hal almıştır ki halk içerisinde komple kule için kullanılan bir isme dönüşmüştür. Westminster Sarayı 1830 yılı içerisinde çıkan bir yangın sonucu ciddi anlamda zarar görünce, hatta neredeyse yok olmaya yüz tutmuşken, yeni binanın daha ihtişamlı ve daha ilgi çekici olması amacıyla bir saat kulesi eklenmesinin iyi olacağını düşüncesiyle Big Ben yapılmıştır. Big Ben dünyanın en büyük 4 taraflı saati ünvanının sahibidir.

6-Notre Dame De La Garde-Marsilya

1864 yılında Marsilya’nın en tepe noktası ve manzarası en güzel olan yerine yapılan Neo-Bizans tarzında Katolik kilisedir. Bu yapı 1864 yılından beri Marsilya’nın simgesidir. Belirli bir süre kale ardında ufak bir şapel, akabinde ise Fransız İhtilali sırasında hatırı sayılı bir sürede hapishane olarak da kullanılmıştır. Bu bazilika bilhassa heykelleri ile ün salmış olup sonradan Hazreti İsa’yı kucaklayan Hazreti Meryem heykeli dikilmiştir.

7-Parthenon-Atina

MÖ 5. yüzyılda tamamlanan bu antik ve eşsiz güzellikteki yapı, ilk zamanlar Atina Akropolü’nün akabinde tüm Atina’nın nihayetinde ise Yunanistan’ın simgesi olmuştur. Bu yapıyı bu kadar ünlü yapan en önemli özellik ise Yunan sanatının, Yunan mimarisinin ve adaletinin temsilcisi olarak kabul edilmesidir. Parthenon Tapınağı dünyanın en eski kültürel abidelerinden biri olarak kabul görmektedir.

8-La Sagrada Familia-Barselona

İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan modern mimarinin öncü eserlerinden biri olarak kabul edilen bu muhteşem bazilika halk arasında bitmeyen kilise olarak bilinmektedir.

Barselona’da turist rehberlerinin programında en ön sırasında yer alan, şehrin en önemli ve en görkemli yapısı olarak kabul edilen, Barselona şehri ile bütünleşmiş görkemli La Sagrada Familia (Kutsal Aile), sadece tasarım anlamında değil inşaat süreci bakımından da mimarlık fakültelerinde ders olarak okutulmalıdır. Dünyaca ünlü Mimar Gaudi’nin en önemli eserlerinden biri olan bu yapının inşaatı halen devam ediyor. Gaudi’nin ölümünden sonra çizdiği projelerin 2. Dünya Savaşında zarar görmesi sebebiyle projeyi tamamlamaya çalışan mimarlar projeyi bitirmekte oldukça zorlanıyorlar. 1882 yılından beri yapım süreci devam eden bu yapının 2026-2028 yılları arasında bitirilmesi hedefleniyor.

9-Parlamento Binası-Budapeşte

Almanya ve İngiltere Parlamento binalarından sonra, Avrupa’nın en büyük 3. parlamento binası ünvanını elinde bulunduran şehrin kıymetli bir simgesi. Mimari zerafetin ve inceliklerin doruklarındaki bu bina, 1902 yılında tamamlanmıştır. Binanın cephesinde, 88 adet Macar hükümdarının heykelleri bulunmaktadır. Binanın iç kısmı ise Macaristan’ın en iyi sanatçıları tarafından ince elenip sık dokunarak dekore edilmiştir.

10-Charles Köprüsü-Prag

Prag’ın en önemli sembollerinden ve en popüler köprülerinden olan Charles Köprüsü aynı zaman da Karl Köprüsü olarak da bilinmektedir. Bu tarihi köprü Prag Kalesi, Mala Strana ve Stare Mesto’yu birbirine bağlamaktadır. Vlata nehri üzerine yapılmış olan bu nostaljik köprü 516 metre uzunluğa 13 metre yüksekliğe sahiptir.

Charles Köprüsü, Judith Köprüsü’nün yerine inşa edilmiştir. Bu köprü Prag’ın pekçok ortaçağ kiliselerini, kulelerini ve saraylarını görebileceğiniz muhteşem bir konuma sahiptir. Charles Köprüsü, yapıldığı günden bu güne kadar yaşadığı büyük sellere ve afetlere rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Yüzyıllarca yaya yolu olarak kullanılmış olup halihazırda da sadece yaya trafiğine açıktır. Köprü mimari olarak tek başına çok önemli bir yapıt olarak kabul görmesinin yanı sıra üzerinde bulunan 30 kadar heykelle de dikkat çekmektedir.

11-Burj Al Arab-Dubai

Dubai’nin sahip olduğu lüks ve ihtişamı tüm detaylarıyla simgeleyen Burj Al Arab, sahip olduğu yedi yıldız ile dünyanın en lüks otellerinden biridir. Yapay bir adanın ortasına inşa edilmiş bu yapı, yelkeni anımsatan mimarisi ile denizin orta kısmında yer almaktadır. Burj Al Arab’ı meşhur eden noktalardan biride hakkında çıkan ne kadar lüks olduğuna dair söylentilerdir. Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hem de Dubai’nin sıcak havasının etkisini azaltmak ve sıcak havanın dışarıya sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu büyük bez yüzeyler sayeseninde de geceleri projektörlerle aydınlatılan dev bir sinema perdesini andırıyor.

Benzer İçerik

Alıntı:https://oitheblog.com/2015/08/17/dunyanin-en-unlu-sehir-simgeleri-hikayeleri/